Saklambaçta Kim Ebe Oldu? Bir Çocukluk Hikayesi ve Zamanın Geçişi
Çocukken, yaz tatillerinin en güzel kısmı, sokakta arkadaşlarla oynadığımız oyunlardı. Hava sıcak, gün uzun, o kadar çok eğlenirdik ki, akşam ezanı sesi geldiğinde oyun biterdi. Saklambaç, o günlerin vazgeçilmeziydi. Herkesin kafasında bir soru vardı: Saklambaçta kim ebe oldu? Oyun sırasında bu soruyu hiç düşünmesek de, her çocuk için ebe olmak bir çeşit kaderdi.
Şimdi, bir yetişkin olarak geriye dönüp baktığımda, aslında bu basit sorunun bir anlam taşıdığına da karar verdim. O zamanlar eğlenceden başka bir şey düşünmediğimiz, “ebe kim oldu” sorusunun aslında biraz da liderlik, sorumluluk ve strateji gerektiren bir mesele olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum.
Saklambaçta Kim Ebe Oldu? Çocuklukta Liderlik
Saklambaçta kim ebe oldu? Cevap her zaman aynı değildi. Genellikle, herkes birer birer saymaya başlardı, “Bir, iki, üç…” diye. Saymaya başlamadan önce herkes bir yere saklanmaya çalışır, kimse “ebe” olmayı istemezdi. Çünkü ebe olmak, biraz zor bir iştir. Görev, hem gizlileri bulmak hem de onlardan önce yakalamaktır.
Bununla birlikte, çocukken ebe olmanın biraz da şansla ilgili olduğunu unutmamalı. Hani bazen o kadar çok saklanırdık ki, kimse yerini bulamazdı, bir çocuğun arkasındaki duvarı ya da ağacın dibini fark etmeden geçerdi. O zamanlar bu durum, saklambaçta kim ebe oldu sorusunun cevaplarının eğlenceli kısmını oluştururdu.
Çocukken bu soruyu hep eğlencelik sorardık ama aslında zamanla, saklambaçtaki stratejileri düşünmeye başladım. Gerçekten de, kimi çocuklar sürekli ebe olurdu. Bu da çoğu zaman oyun sırasında onların liderlik özelliklerini gösterirdi. Çünkü bir ebe, sadece yakalamakla kalmaz, aynı zamanda oyunu kontrol ederdi. İşte bu yüzden saklambaçta kim ebe oldu sorusu aslında çocukların sosyal yapısını da bir nevi gözler önüne sererdi.
Sosyal İlişkiler ve Ebe Olmanın Derinliği
Bir zamanlar okuldan çıkınca ya da mahalledeki yaz akşamlarında arkadaşlarımla birlikte oynadığımız saklambaç oyunları, bugün iş hayatımda karşılaştığım bazı durumlarla bana çok benziyor. Mesela, kimi insanlar toplantılarda sürekli liderlik yapar, fikirlerini ortaya koyar, ancak bazıları ise sessizce köşelerinde durur ve etkinliklerden kaçınır.
Saklambaçta kim ebe oldu sorusu aslında o kadar basit değil. O dönemin çocuklarının liderlik, cesaret, strateji ve bazen de manipülasyon becerilerini sergileyebileceği bir platformdu. Kimse çocukken “Lider olmanın avantajları” konusunu düşünmezdi ama aslında çocuklar arası hiyerarşi, saklambaç gibi oyunlar aracılığıyla şekillenir.
Bir zamanlar mahalledeki o büyük meydanda, bir çocuğun ebe olması demek, o gün için “güç” demekti. Eğer ebe oluyorsanız, o gün o çocuğun etrafındaki herkesin sizi dinlemesi, size itaat etmesi gerekiyordu. İronik şekilde, günümüzde iş hayatımda liderlik pozisyonlarına yükselen kişilerin geçmişte saklambaçta hep ebe olmaları da beni şaşırtmadı. Oynamak, yalnızca eğlenmekten çok daha fazlasıydı; bazen sosyal becerileri, kişisel gelişimi ve strateji oluşturmayı öğrenme alanına dönüşüyordu.
İstatistikler ve Ebe Olmanın Zamanla Değişen Yüzü
Saklambaçta kim ebe oldu? Bu sorunun cevabı günümüz Türkiye’sinde ve dünyada biraz daha karmaşık bir hal aldı. Şu an çocuklar için hâlâ aynı eski oyunlar geçerli mi bilmiyorum, ama 2020’lerde çocuklar daha çok sanal dünyada vakit geçirmeye başladı. Bu da şu anlama geliyor: Gerçek dünya oyunları, sokaklarda ve park alanlarında oynanan oyunlar azalırken, çocuklar artık dijital platformlarda daha farklı türde “ebelik” yapıyor.
Bir rapora göre, Türkiye’de çocukların %35’i dijital oyunlar oynuyor ve bu oyunlar da aslında eski nesil sokak oyunlarına göre çok daha stratejik ve rekabetçi olabiliyor. Bugün çocukların bazı oyunları, sanal dünyada liderlik ve strateji gerektiren, gerçek zamanlı kararlar almak ve “ebe” olmak için dijital beceriler kazandırıyor. Bu da, saklambaçtaki eski “ebe” olma deneyiminin dijitalleşmiş versiyonu gibi düşünülebilir.
Sonuç Olarak, Saklambaçta Kim Ebe Oldu?
Saklambaçta kim ebe oldu sorusu, çocukken eğlenceli bir merak konusu olmaktan öteye geçebiliyor. Bu basit çocuk oyunu, aslında sosyal beceriler, liderlik ve strateji üzerine güçlü bir ders sunuyor. Çocukken, oyunlarda ebe olmak aslında sadece yakalama becerisinden değil, aynı zamanda oyunun yönünü belirlemekten, strateji kurmaktan da geçiyor.
Zaman geçtikçe, saklambaç gibi oyunlar dijitalleşiyor ve ebe olmak da farklı bir boyut kazanıyor. Ancak, hala eski sokak oyunlarının toplumda bıraktığı izleri görmek mümkün. Çocukken ebe olmanın ne anlama geldiğini, şimdi biraz daha net bir şekilde anlayabiliyoruz. Hem geçmişin oyunlarını hem de bugünün dijital dünyasını düşününce, aslında hala aynı soruyu soruyoruz: Saklambaçta kim ebe oldu?